Sizden Gelenler

ÇEVRE

Merhaba az şekerli kahve 

ben bir taşıma şirketinde joker sürücü olarak calışıyorum senelerdır calıştıgımız sakarya ilndeki bir otomobil firmasında çevreye verilen önemi bir türlü anlayamamış ama japonların bır çöp parcasını bile ne kadar artık deyip saga veya sola atmak yerine degerlendirme yoluna gittiklerini bir türlü çözememiştik ama hep kafamızda ufacık boylu insanların ne kadar kıntır oldukları ve ufacık şeylerden bile maddi yararlar saglamalarını bir türlü anlayamamıştık gülüp onlara egleniyorduk bizim üstüne basıp geçtigimiz bir sigara izmariti veya bir kagıt parçasını alıp ayrımını yapıp kagıt konteynırına gitmeye üşenmeden elinde taşır onu hurda kagıt konteynırına atardı günlerden bir gün fabrika içine giren araçlarımızdan birinde teknik bir sorun yüzünden boşaltım alanına yag damlatmaya başladı bizde ilk önce bunu önemsemedik ne olurdu bir kaç damla yagdan diye bir süre sonra araç yag damlaması hızlandı kullandıgımız fokliftler yag üstünde kaymasın diye plastik kapalı kutulardan birini yag damlayan bölümün altına koyup aracı hızlı bir şekilde boşaltmaya ve aracı kademe denilen kısıma cekip tamir ettirmek için ugraş verirken yagın damladıgı yere koydugumuz kutunun içi doldu bizde gayet rahat bir şekilde hiçbir şey yokmuş gibi bu kutuyu aldık ve logarın geçtigi kanalın içine boca ettik ve kutuyu aracın altına yerleştirdik ama bizim önemsiz gördügümüz bu olayı bizi dışarıdan o an oraddan geçen bir japon mühendisin gözünden kaçmamış bizim tab irimizle hemen cevre ile ilgilenen bize göre haybeden maaş alan cevre mühendisligine yetiştirmiş aradan üç beş dakka geçmedi cevre mühendisleri ellerinde perlit dedigimiz kimyasal bir madde ile koştura koştura geldiler bez parcaları v.b benzer şeyler logarları kanalların demirden korumalarını kaldırdılar içine perlit dedigimiz maddeyi döktüler kanalların gittigi yerleri bez parçaları ile kapatmaya başladılar bizde tabiri caizse aptal aptal onları seyretmeye başladık çocuklar oynuyordu ama bizim aklımıza yag döktügümüz için bunları yaptıkları aklımıza gelmedi japon fabrika müdürüne kadar olay gitmişti hummalı bir çalışma ile sıvı olan madeni yagı katı hale dönüştürdüler ilk aşamada ya sonra hepimizi topladılar elimize birer fırca ile o kannalların içini süpüttüler daha sonra herkezin eline sıvı sabun verdiler yangın hortumlarını çıkarttık yerleri islattık ve inanın bütün kanalları yolu yagın deydigi ve geçtigi her yeri bir güzel yıkadık.ama gerçektende niye yelen söyleyeyim hepimizde onların kulaklarını çok cınlattık o an yorulmuştuk hemen ekibi topladılar ve dogru seminer odasına çıkarttılar ve bizim önemsiz dedigimiz bu olayın nelere meal verebilecegi bunun kanalizasyon yolu ile içme suyuna veya bir çiftçinin tarlasını sulamak için kullandıgı bir ürne gidebilecegi içindeki ağır metallerin vücuda nasıl girdigi ama hepsini kafamıza soka soka hayvanların içtigi sulardan zarar görebilecegi v.s buna benzer bir çok örnekleme verdi . ve en sonundada bir fab.müd dahi egilip yerden aldıgı ve çöp kovasına atmayıpta kagıt toplama alanına kadar götürdügü bir kagıt parçası için yapılan işçiligin bir milli servet oldugu ve bir ton kagıt için 4 yetişmiş agaç kesildigini bizlerin onlara güldügünü hepsini utandık ama ondan sonra çok şey değişti biz bir ders aldık yorucuydu ama vurdumduymazlık gitrti şimdi kim ne derse desin utanmadan sıkılşmadan başımdan geçeni anlatıyorum japonlar bize böyle yaptı diye ama devamınıda getiriyorum ve sonuna ilave ediyorum biz türk halkının her zaman düşünce yapısı olan aman banane demesinler diye agaç yaşken egilir bu milli servet ben srvetimin degeriniş bilemezken bastıbacak bir japondan çok şey ögrendim

Gönderen : Kenan EKER          eker_kenan@hotmail.com